Uzun pozisyon nedir?
Uzun pozisyon, bir yatırım aracının fiyatının yükseleceği beklentisiyle satın alınmasıdır. Bu yatırım aracı, hisse senedi, tahvil, emtia, para birimi veya herhangi bir finansal araç olabilir.
Uzun pozisyon sahibi, yatırım aracının fiyatının artacağına inandığı için, daha sonra satmak için bekler. Fiyat arttığında, yatırımcı pozisyonunu kapatır ve kar elde eder. Ancak, fiyat beklenenden düşerse, yatırımcı zarar eder.
Uzun pozisyon, genellikle yatırımcıların uzun vadeli yatırım stratejilerinde kullanılır. Bu strateji, yatırımcıların belirli bir yatırım aracına güvenerek ve onun değerinin zamanla artacağına inanarak yatırım yapmalarını sağlar.
Uzun pozisyonun diğer bir avantajı, yatırımcının potansiyel karının sınırsız olmasıdır. Fiyatlar yükseldikçe, yatırımcının karı artar. Ancak, potansiyel zarar da sınırsızdır. Fiyatlar düştükçe, yatırımcının kaybı artar.
Uzun pozisyonun dezavantajları arasında, yatırımcının yatırım aracının fiyatının düşmesi durumunda zarar etme riski bulunur. Ayrıca, uzun pozisyonda kalmak yatırımcıya maliyetli olabilir, çünkü yatırım aracının değeri beklenenden daha yavaş artabilir veya hiç artmayabilir.
Kısa pozisyon açmak nedir?
Kısa pozisyon açmak, bir yatırım aracının fiyatının düşeceği beklentisiyle satış yaparak kâr elde etmek için bir finansal aracı satmak anlamına gelir. Bu, yatırımcının satış yapmadan önce bir varlığı ödünç almasını ve daha sonra bu varlığı satmasını gerektirir. Kısa pozisyon, yatırımcıların düşüş trendi bekledikleri durumlarda para kazanmalarına izin verir.
Kısa pozisyonda bir yatırımcı, bir finansal aracı satıp fiyatının düşmesini bekler. Daha sonra, fiyat düştüğünde, yatırımcı pozisyonunu kapatır ve aradaki farktan kar elde eder. Ancak, fiyatlar beklenmedik şekilde yükselirse, yatırımcı zarar eder.
Kısa pozisyon, bir yatırımcının piyasadaki düşüş trendine yatırım yapmasına izin verir. Bu nedenle, genellikle riskli bir stratejidir ve genellikle kısa vadeli yatırımcılar tarafından kullanılır. Kısa pozisyon almak, bir yatırımcının kısa vadede kazanç sağlamasını sağlayabilir, ancak aynı zamanda potansiyel kayıpları da artırabilir.
Kısa pozisyonda bir yatırımcı, bir varlık ödünç almak zorunda kaldığından, bu pozisyon maliyetli olabilir. Ayrıca, kısa pozisyonun dezavantajı, piyasadaki fiyatların beklenenden daha hızlı yükselmesi durumunda, yatırımcının potansiyel kaybının sınırsız olmasıdır.
Kısa pozisyon açmak, bir yatırımcının risk iştahına ve piyasa koşullarına bağlı olarak uygun bir yatırım stratejisi olabilir. Ancak, her zaman riskleri iyi anlamak ve yatırım kararları vermeden önce kapsamlı araştırma yapmak önemlidir.
Emir defteri nedir?
Emir defteri, bir borsada veya finansal piyasada belirli bir yatırım aracı için verilen alım ve satım emirlerinin listesidir. Emir defteri, yatırımcıların belirli bir yatırım aracını satın alma veya satma niyetlerini gösterir ve piyasada mevcut olan arz ve talep dengesini yansıtır.
Emir defteri, her yatırımcının alım veya satım yapmak istediği fiyat ve hacim gibi önemli bilgileri içerir. Yatırımcılar, emir defterinde belirtilen fiyat ve hacimlerin yanı sıra, emirlerin ne zaman girildiği, değiştirildiği veya iptal edildiği hakkında da bilgi edinebilirler.
Bir yatırımcı, emir defterindeki listeleri kullanarak bir yatırım aracının fiyatının ne yönde hareket edeceğine dair ipuçları elde edebilir. Emir defteri, piyasanın mevcut durumunu yansıtır ve yatırımcıların yatırım kararlarını verirken önemli bir araçtır.
Emir defteri, genellikle birçok yatırımcının bir finansal araç için verdikleri alım ve satım emirlerini içeren bir tablo olarak sunulur. Bu tablo, yatırımcılara fiyat hareketlerini takip etmelerine ve mevcut piyasa koşullarına göre yatırım stratejilerini belirlemelerine yardımcı olur.
Emir defteri, bir borsanın şeffaflığını artırır ve yatırımcıların piyasa koşullarını daha iyi anlamalarını sağlar. Bu nedenle, emir defteri yatırımcılar için önemli bir bilgi kaynağıdır ve yatırım kararları verirken dikkate alınması gereken bir faktördür.
Emir defteri derinliği nedir?
Emir defteri derinliği, bir finansal araç için alım ve satım emirlerinin belirli bir fiyat seviyesindeki toplam hacmini ifade eder. Emir defteri derinliği, piyasa koşullarını ve fiyatların ne yönde hareket edebileceğini tahmin etmek için yatırımcılara önemli bir ipucu sağlar.
Bir finansal araç için emir defteri derinliği, bir yatırımcının o araca ilişkin her bir fiyat seviyesindeki alım ve satım emirlerinin miktarını gösterir. Örneğin, bir hisse senedi için emir defteri derinliği, hisse senedinin belirli bir fiyat seviyesinde kaç adet alım ve kaç adet satım emri olduğunu gösterir.
Emir defteri derinliği, yatırımcıların belirli bir fiyat seviyesinde ne kadar arz ve talep olduğunu görmelerine olanak tanır. Bu, yatırımcıların fiyatın hangi yönde hareket edebileceği konusunda bir fikir sahibi olmalarına ve bu bilgiyi yatırım kararlarına dahil etmelerine yardımcı olur.
Emir defteri derinliği aynı zamanda piyasa derinliğinin bir göstergesi olarak da kullanılabilir. Piyasa derinliği, bir finansal aracın alım ve satım işlemlerinin belirli bir süre içinde gerçekleştirilebilecek toplam hacmini ifade eder. Emir defteri derinliği, piyasa derinliğinin belirli bir fiyat seviyesindeki hacmine bakarak yatırımcılara piyasanın genel derinliği hakkında bilgi sağlar.
Emir defteri derinliği, yatırımcıların alım satım işlemlerini daha etkin bir şekilde yönetmelerine yardımcı olur. Bu nedenle, birçok yatırımcı tarafından yatırım kararları verirken göz önünde bulundurulan önemli bir faktördür. Ancak, emir defteri derinliği, fiyatların ne yönde hareket edeceğine dair kesin bir tahmin sağlamaz ve yatırımcıların riskleri iyi anlamaları ve kendi yatırım stratejilerine uygun olarak hareket etmeleri önemlidir.
Piyasa emri nedir?
Piyasa emri, finansal piyasalarda alım ya da satım işlemi yapmak isteyen yatırımcıların, belirli bir fiyat limiti olmadan anında işlem yapmalarını sağlayan bir emir türüdür. Bu emir türünde yatırımcı, emir verilen aracın mevcut piyasa fiyatından anında işlem yapar.
Piyasa emri, yatırımcıların emir verirken fiyat seviyesine dikkat etmeden hızlı bir şekilde işlem yapmalarını sağlar. Bu tür emirlerde yatırımcılar, aracın mevcut fiyatından satın almak ya da satmak istedikleri belirli bir miktarı girerek işlemi gerçekleştirirler. Piyasa emirleri, yatırımcıların işlemi hızlı bir şekilde gerçekleştirmelerine ve piyasada fiyat değişikliklerine karşı daha az risk almalarına izin verir.
Piyasa emirleri, yatırımcılar tarafından en sık kullanılan emir türlerinden biridir. Özellikle yüksek likiditeye sahip piyasalarda işlem yapan yatırımcılar için piyasa emirleri oldukça etkilidir. Bu emir türü, hızlı işlem yapmak isteyen yatırımcılar tarafından tercih edilir. Ancak, yatırımcıların bu emir türünü kullanırken dikkatli olmaları gerekir çünkü fiyat dalgalanmaları sonucu işlem maliyetleri artabilir.
Piyasa emirleri, fiyat değişkenliği yüksek olan araçlar için daha riskli olabilir. Bu tür araçlarda, yatırımcılar işlemlerini gerçekleştirmeden önce fiyatları analiz etmeli ve piyasa koşullarını dikkate alarak işlem yapmalıdırlar. Bu nedenle, piyasa emirleri kullanılırken yatırımcıların riskleri iyi anlamaları ve yatırım stratejilerine uygun olarak hareket etmeleri önemlidir.
Sonuç olarak, piyasa emirleri, yatırımcıların hızlı işlem yapmalarını sağlayan etkili bir emir türüdür. Ancak, yatırımcıların riskleri iyi anlamaları ve piyasa koşullarını dikkate alarak işlem yapmaları önemlidir.
Alım satımda kayma nedir?
Alım satım işlemlerinde kayma (slippage), bir yatırımcının beklediği fiyattan işlem yapamaması veya işlem fiyatının beklenenden farklı bir fiyattan gerçekleşmesidir. Kayma genellikle piyasa koşullarının değişkenliği ve emir defterindeki işlem hacmi nedeniyle oluşur.
Bir örnek vermek gerekirse, bir yatırımcı alım yapmak için 10 TL fiyat seviyesinden emir girer. Ancak, piyasa koşullarındaki dalgalanmalar nedeniyle işlem fiyatı 10 TL seviyesinin üzerinde gerçekleşir ve yatırımcı beklediği fiyattan işlem yapamaz. Bu durum, yatırımcının beklediği kardan mahrum kalmasına neden olabilir.
Kayma, likidite düzeyine bağlı olarak farklı seviyelerde olabilir. Yüksek likiditeye sahip bir piyasada kayma olasılığı daha düşüktür, ancak düşük likiditeye sahip bir piyasada işlem hacmi daha az olduğundan kayma olasılığı artar. Ayrıca, önemli ekonomik olaylar, haberler veya piyasa koşullarındaki değişiklikler gibi faktörler de kayma riskini artırabilir.
Kayma, yatırımcıların zararına olabileceği gibi, bazen yatırımcıların lehine de olabilir. Örneğin, bir yatırımcı satış yapmak için 10 TL fiyat seviyesinden emir girer, ancak piyasa koşullarındaki ani bir değişim nedeniyle işlem fiyatı 10 TL seviyesinin altına düşer. Bu durumda, yatırımcı beklediği fiyattan daha iyi bir fiyatla işlem yapar ve kazanç elde edebilir.
Kayma, yatırımcıların işlem stratejilerini etkileyebileceğinden, yatırımcıların kayma riskini minimize etmek için çeşitli önlemler alması gerekebilir. Bu önlemler arasında, emir defterinin derinliğini takip etmek, yeterli bir stop loss seviyesi belirlemek, yüksek volatilite dönemlerinde işlem yapmaktan kaçınmak ve likiditesi yüksek araçlara yatırım yapmak sayılabilir.
Limit emri nedir?
Limit emri, yatırımcıların belirli bir fiyattan alım veya satım yapmak istedikleri emir türüdür. Yatırımcı, belirlediği fiyat seviyesine emir girer ve emrin gerçekleşmesi yalnızca belirlenen fiyat seviyesine ulaşıldığında gerçekleşir. Bu nedenle, limit emri, belirli bir fiyattan işlem yapmayı tercih eden yatırımcılar için uygun bir emir türüdür.
Limit emri, iki türlü olabilir: alış limiti ve satış limiti. Alış limiti emrinde, yatırımcı belirlediği fiyat seviyesinin altındaki bir fiyattan alım yapmak istediğini belirtir. Örneğin, bir hisse senedinin mevcut fiyatı 10 TL iken, yatırımcı 9,5 TL fiyat seviyesinden alım yapmak istediğini belirtir. Buna karşılık, satış limiti emrinde, yatırımcı belirlediği fiyat seviyesinin üstündeki bir fiyattan satım yapmak istediğini belirtir. Örneğin, bir hisse senedinin mevcut fiyatı 10 TL iken, yatırımcı 11 TL fiyat seviyesinden satış yapmak istediğini belirtir.
Limit emri, emrin gerçekleşme garantisi olmadığından, fiyat seviyesine ulaşılmadığı takdirde işlem gerçekleşmez. Bu nedenle, piyasa koşulları ve likidite düzeyi limit emrinin gerçekleşme olasılığını etkileyebilir.
Limit emirleri, yatırımcıların risk yönetimi stratejilerini uygulamalarına yardımcı olabilir. Örneğin, yatırımcılar, fiyat seviyeleri belirleyerek zarar durdurma ve kar al emirleri ile birlikte kullanabilirler. Böylece, belirlenen fiyat seviyelerine ulaşıldığında otomatik olarak pozisyonlarını kapatırlar. Limit emirleri ayrıca, yatırımcıların piyasa fiyatlarından daha iyi bir fiyat seviyesinde işlem yapmalarını sağlayarak potansiyel kazançlarını artırabilir veya maliyetlerini azaltabilir.
Stop loss emri nedir?
Stop loss emri, yatırımcıların zararlarını sınırlandırmak için kullandığı bir emir türüdür. Bir yatırımcı, belirli bir fiyat seviyesinde (stop noktası) bir varlık satın aldığında, varlığın fiyatının bu seviyenin altına düşmesi durumunda otomatik olarak satış yaparak kaybını minimize etmek için stop loss emrini kullanabilir.
Örneğin, bir yatırımcı 100 TL’ye hisse senedi satın aldığında, kayıplarını sınırlandırmak için 90 TL’ye bir stop loss emri koyabilir. Bu durumda, hisse senedi fiyatı 90 TL’nin altına düştüğünde, stop loss emri tetiklenecek ve hisse senedi otomatik olarak satılacaktır.
Stop loss emri, yatırımcıların duygusal kararlar vermesini önleyerek, daha disiplinli bir yatırım stratejisi izlemelerine yardımcı olur. Bununla birlikte, stop loss emirleri piyasa hareketlerinde ani ve büyük dalgalanmalar yaşanması durumunda tetiklenebilir ve yatırımcıları hedeflenen stop noktasının altında satış yapmaya zorlayabilir. Bu nedenle, stop loss emirlerinin dikkatli bir şekilde kullanılması ve yatırımcıların risk toleranslarına uygun olarak ayarlanması önemlidir.
Piyasa yapıcı ve alıcı nedir?
Piyasa yapıcılar ve alıcılar, finansal piyasalarda işlem yapan katılımcılar arasındaki temel farklılıklardan biridir.
Piyasa yapıcılar (market makers), finansal piyasalarda likidite sağlamakla görevli olan aracı kurumlardır. Piyasa yapıcılar, belirli bir varlıkta hem alıcı hem de satıcı pozisyonu alarak piyasanın sürekli olarak işlem görmesini sağlarlar. Bu nedenle, piyasa yapıcılar fiyat hareketlerinde öncülük ederler ve spread (alış-satış fiyatı farkı) gibi fiyat aralıklarını belirlerler. Böylece piyasa yapıcılar, piyasadaki diğer katılımcıların işlem yapabilecekleri bir likidite havuzu sağlarlar. Piyasa yapıcılar ayrıca, belirli bir varlığın alım satımını yapmak isteyen müşterilerine fiyat teklifleri sunarlar.
Alıcılar ise, finansal piyasalarda belirli bir varlığı satın almak isteyen kişiler veya kurumlardır. Alıcılar, piyasa yapıcıların sunduğu fiyat tekliflerinden birini kabul ederek belirli bir varlığı satın alırlar. Bu işlem genellikle, alıcının teklif verdiği belirli bir fiyatta piyasa yapıcının da satışa hazır olduğu anlarda gerçekleşir.
Alıcılar, piyasadaki fiyat hareketlerini takip ederek belirli bir varlık için uygun bir fiyat seviyesi belirleyebilirler. Piyasadaki talep artarsa, alıcıların sayısı da artabilir ve bunun sonucunda fiyatlar yükselebilir. Benzer şekilde, piyasadaki arz artarsa, fiyatlar düşebilir.
Özetle, piyasa yapıcılar piyasada likidite sağlayan aracı kurumlardır ve hem alıcı hem de satıcı pozisyonu alarak piyasanın sürekli olarak işlem görmesini sağlarlar. Alıcılar ise, belirli bir varlığı satın almak isteyen kişiler veya kurumlardır ve piyasa yapıcıların sunduğu fiyat tekliflerinden birini kabul ederek işlem gerçekleştirirler.
Alış satış farkı nedir?
Alış satış farkı, bir finansal aracın alım ve satım fiyatları arasındaki farktır. Bu fark, aracı kurumların ve piyasa yapıcıların belirlediği spread olarak da adlandırılır.
Finansal piyasalarda, aracı kurumlar ve piyasa yapıcılar belirli bir varlık için hem alış hem de satış fiyatı sunarlar. Alış fiyatı, bir varlığı satın almak isteyen yatırımcıların ödemek zorunda olduğu fiyattır. Satış fiyatı ise, bir varlığı satmak isteyen yatırımcıların alacakları fiyattır. Aracı kurumlar ve piyasa yapıcılar, herhangi bir varlık için alış satış fiyatları belirleyerek piyasadaki likiditeyi sağlarlar.
Alış satış farkı, aracı kurumlar ve piyasa yapıcılar için bir kazanç kaynağıdır. Fark, alış fiyatı ile satış fiyatı arasındaki fark olduğundan, yatırımcıların bir varlığı satın alıp satmaları durumunda aradaki fark aracı kurumun veya piyasa yapıcının kârıdır.
Alış satış farkı, piyasaların likiditesini sağlamak için gereklidir. Ancak farkın büyüklüğü, yatırımcıların işlem maliyetlerini artırabilir. Yatırımcılar, bir varlığı alırken alış fiyatı ile satış fiyatı arasındaki farkı hesaplamalı ve işlem maliyetlerini göz önünde bulundurarak karar vermelidirler.
Örneğin, bir yatırımcı bir hisse senedi için 10 TL alış fiyatı ve 10,10 TL satış fiyatıyla karşılaştığında, aradaki 0,10 TL’lik fark aracı kurumun veya piyasa yapıcının kârıdır. Bu durumda yatırımcı, hisse senedini satarken aracı kurumun kârını da göz önünde bulundurarak, 10 TL’lik alış fiyatının üzerinde bir fiyata satış yapması gerekebilir.
Mum grafik nedir?
Mum grafik, finansal piyasalarda bir varlığın fiyat hareketlerini göstermek için kullanılan bir grafik türüdür. Mum grafikleri, bir varlığın açılış, kapanış, en yüksek ve en düşük fiyatlarını gösterir ve genellikle belirli bir zaman dilimindeki (örneğin, bir gün, bir saat veya bir dakika) fiyat hareketlerini göstermek için kullanılır.
Mum grafiklerinin oluşumu, yatırımcıların varlığın fiyat hareketlerini analiz etmelerine yardımcı olur. Mum grafikleri, her bir mumun açılış, kapanış, en yüksek ve en düşük fiyatlarını gösteren bir dikdörtgen ve bu fiyatların arasında kalan hareketleri gösteren uzun bir çizgi şeklinde oluşur. Eğer kapanış fiyatı açılış fiyatından yüksekse, mum grafik genellikle yeşil veya beyaz renkle gösterilir. Tam tersi durumda, yani kapanış fiyatı açılış fiyatından düşükse, mum grafik genellikle kırmızı veya siyah renkle gösterilir.
Mum grafiklerinin avantajı, bir varlığın fiyat hareketlerini görselleştirmeleridir. Yatırımcılar, bir varlığın fiyatlarının ne yönde hareket ettiğini, fiyatların ne kadar dalgalı olduğunu ve piyasanın direnç ve destek seviyelerini daha kolay gözlemleyebilirler. Mum grafikleri ayrıca, diğer teknik analiz araçları ile birlikte kullanıldığında, yatırımcılara fiyatların gelecekte ne yönde hareket edebileceği hakkında bir fikir verebilir.
Mum grafikleri, özellikle forex, hisse senedi ve emtia gibi piyasalarda çok yaygın olarak kullanılan bir grafik türüdür. Bu grafikler, yatırımcıların piyasa hareketlerini daha iyi anlamalarına ve daha bilinçli yatırım kararları almalarına yardımcı olabilir.
Mum grafik formasyonu nedir?
Mum grafik formasyonları, fiyat hareketlerinin belirli bir desen veya şekilde oluştuğu durumları ifade eder. Bu formasyonlar, yatırımcılara fiyat hareketleri hakkında ipuçları verir ve gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin etmelerine yardımcı olabilir.
Mum grafik formasyonları, farklı türleri olabilir ve her biri farklı anlamlara sahip olabilir. Bazı yaygın mum grafik formasyonları şunlardır:
- Çekiç formasyonu: Uzun bir kuyruk ve küçük bir gövdeye sahip, aşağı yönlü bir trendin sonunda oluşur. Bu formasyon, fiyatların yükselmeye başlayabileceği bir dönüm noktasını gösterir.
- Tepeler formasyonu: İki veya daha fazla yüksek noktanın birleşmesiyle oluşur. Bu formasyon, fiyatların düşmeye başlayabileceği bir dönüm noktasını gösterir.
- Dip formasyonu: İki veya daha fazla düşük noktanın birleşmesiyle oluşur. Bu formasyon, fiyatların yükselmeye başlayabileceği bir dönüm noktasını gösterir.
- Ters çekiç formasyonu: Küçük bir kuyruk ve uzun bir gövdeye sahip, yukarı yönlü bir trendin sonunda oluşur. Bu formasyon, fiyatların düşmeye başlayabileceği bir dönüm noktasını gösterir.
- Boğa formasyonu: Uzun bir yeşil mum ve ardından daha küçük bir kırmızı mum ile oluşur. Bu formasyon, fiyatların yükselmeye devam edeceği bir sinyaldir.
- Ayı formasyonu: Uzun bir kırmızı mum ve ardından daha küçük bir yeşil mum ile oluşur. Bu formasyon, fiyatların düşmeye devam edeceği bir sinyaldir.
Mum grafik formasyonları, yatırımcıların fiyat hareketlerini daha iyi anlamalarına ve gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin etmelerine yardımcı olabilir. Ancak, yatırımcıların sadece formasyonlara güvenerek karar vermemeleri ve diğer teknik analiz araçlarını kullanarak da fiyat hareketlerini değerlendirmeleri önemlidir.
Trend çizgisi nedir?
Trend çizgisi, bir grafikte belirli bir zaman dilimindeki fiyat hareketlerinin genel yönünü gösteren bir çizgidir. Teknik analizde trend çizgisi, piyasa eğilimlerini tanımlamak ve gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin etmek için kullanılan önemli bir araçtır.
Trend çizgisi, en az iki tepe veya dip noktasını birleştirerek çizilir. Eğer fiyat hareketleri yukarı doğru bir eğilim gösteriyorsa, trend çizgisi en az iki düşük noktanın birleşiminden oluşur ve çizgi genellikle yukarı doğru bir eğimle çizilir. Eğer fiyat hareketleri aşağı doğru bir eğilim gösteriyorsa, trend çizgisi en az iki yüksek noktanın birleşiminden oluşur ve çizgi genellikle aşağı doğru bir eğimle çizilir.
Trend çizgisi, fiyat hareketlerindeki küçük dalgalanmaları filtreleyerek daha büyük bir resim sunar. Bu nedenle, trend çizgisi, yatırımcılara trendleri takip etmeleri ve doğru zamanlarda pozisyon almaları için bir rehber sağlar.
Bir trend çizgisinin önemi, çizginin ne kadar saygı gördüğüne bağlıdır. Eğer fiyatlar çizginin üzerinde tutarlı bir şekilde kalıyorsa, bu trend çizgisinin daha güçlü olduğunu gösterir. Fiyatlar trend çizgisinin altına düştüğünde, çizgi kırılmış ve trendin sona erdiği kabul edilir. Ancak, trend çizgisi kırıldıktan sonra fiyatların geri dönüp çizginin üzerinde kalması, trendin devam edebileceğine işaret edebilir.
Trend çizgisi, yatırımcıların fiyat hareketlerini analiz etmelerine ve piyasanın genel yönünü anlamalarına yardımcı olan önemli bir araçtır. Ancak, tek başına trend çizgisi yeterli bir gösterge değildir ve diğer teknik analiz araçlarıyla birlikte kullanılmalıdır.
Destek ve direnç nedir?
Destek ve direnç, teknik analizde kullanılan ve piyasanın hareket yönü hakkında bilgi veren önemli kavramlardır.
- Destek: Fiyatların düşmesi durumunda, belli bir seviyenin altında fiyatların düşmesinin zorlaştığı ya da durduğu seviyeye “destek” denir. Bu seviye, daha önceki fiyat hareketlerinde belirgin bir şekilde görülen en düşük fiyat seviyesidir. Destek seviyeleri, yatırımcılar için fiyatların daha düşük bir seviyeye düşme olasılığının azaldığı bir fırsat olarak görülür.
- Direnç: Fiyatların yükselmesi durumunda, belli bir seviyenin üstünde fiyatların yükselmesinin zorlaştığı ya da durduğu seviyeye “direnc” denir. Bu seviye, daha önceki fiyat hareketlerinde belirgin bir şekilde görülen en yüksek fiyat seviyesidir. Direnç seviyeleri, yatırımcılar için fiyatların daha yüksek bir seviyeye yükselme olasılığının azaldığı bir fırsat olarak görülür.
Destek ve direnç seviyeleri, fiyat hareketlerinin analiz edilmesi sırasında kullanılır ve yatırımcılara fiyatların hareket yönü hakkında bilgi verir. Destek seviyesinin kırılması, fiyatların daha da düşeceğini ve satışların artacağını gösterirken, direnç seviyesinin kırılması fiyatların daha da yükseleceğini ve alışların artacağını gösterir.
Destek ve direnç seviyeleri, yatırımcıların stop loss ve take profit seviyelerini belirlemelerine yardımcı olur. Stop loss seviyeleri, yatırımcıların zararlarını en aza indirmek için belirledikleri seviyedir. Take profit seviyeleri ise yatırımcıların karlarını almak için belirledikleri seviyedir.
Ancak, destek ve direnç seviyeleri her zaman kesin değildir ve fiyat hareketleri belirli bir seviyenin altında veya üstünde kalıcı olarak kalmayabilir. Bu nedenle, yatırımcılar diğer teknik analiz araçlarıyla birlikte destek ve direnç seviyelerini kullanarak kararlarını vermeli ve risklerini yönetmelidir.